Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçlandığı 9 Haziran akşamı Fransa şoktaydı. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi yüzde 34 oyla en yakın rakiplerini ikiye katlamış, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ulusal Meclis’i feshederek erken seçim kararı almıştı.
Ertesi gün basılan sol çizgideki Liberation gazetesi baş sayfasından dev puntolarla “Halk cephesi oluşturun” çağrısı yapıyordu. Sol kanattaki partiler de hemen harekete geçmiş, 3 hafta sonra ilk turu yapılacak genel seçimler için birlik çalışmalarına başlamıştı. Ve AP seçimlerinden birkaç gün sonra bu çalışmalar meyvesini verdi.
Sosyalist Parti, Komünist Parti, Ekolojistler ve Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi ittifak anlaşmasına vardı. İttifaka başka küçük parti ve adaylar da destek verdi.
Aşırı sağı durdurmak amacıyla kurulan ittifak, yaklaşık 100 yıl önce faşizme karşı bir araya gelen Halk Cephesi’ne atıfla “Yeni Halk Cephesi” (NFP) adını aldı.
İttifakın vaatleri arasında asgari ücretin 1600 euro’ya çıkarmak, Cumhurbaşkanı Macron’un yükselttiği emeklilik yaşını 64’ten tekrar 60’a düşürmek, sağlık ve sosyal refah harcamalarını artırmak, çevreyi koruyucu tedbirler almak gibi başlıklar yer alsa da esas ortak zemin Ulusal Birlik karşıtlığı.
30 Haziran-7 Temmuz tarihlerinde yapılan genel seçimlerin ikinci tur sonuçları, Glucksmann’ı haklı çıkardı. Hem solun birleşmesi, hem de aşırı sağa karşı ikinci turda merkez partiler ile taktikte anlaşması gerçekten de Ulusal Birlik’i iktidarın kapısından döndürdü.
İlk turu birinci bitiren RN, ikinci turda ancak üçüncü sırayı alabildi. Ancak aşırı sağcı parti meclisteki sandalye sayısını yüzde 60 artırdı.
İkinci turda ipi göğüsleyen NFP ise bir önceki seçimlerde kurulan sol ittifaka kıyasla sandalye sayısını 31 artırarak 182 milletvekilliği aldı.
Sosyalistler güçlendi
Sol ittifak içindeki dengelerdeki değişim de bu dönemde kilit önemde. İttifakın önde gelen partisi Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ile Sosyalistler arasındaki fark daraldı. Le Monde gazetesinin hesabına göre LFI, daha önce 75 olan milletvekili sayısında bir gerileme ile 74’e düştü. Sosyalistler ise 31’den 59’a yükselerek milletvekili sayısını neredeyse iki katına çıkardı.
Yeşiller de denilen Ekolojistler 2022’de 23 olan milletvekili sayısını 28’e çıkardı. Komünistler ise 11’den 9’a geriledi.
Yeni Halk Cephesi de dahil hiçbir parti ya da ittifakın mecliste mutlak çoğunluğa ulaşamaması ülkenin uzun ve sancılı olabilecek bir koalisyon görüşmeleri dönemine girmesini getirecek. Sol cephe de kendi içinde daha kalıcı bir birlik testine tabi tutulacak. Nitekim seçimin ikinci turu sonuçlandığında cepheyi oluşturan partiler ortak bir açıklama yapmak yerine ayrı ayrı kutlamayı tercih etti.
Yeni Halk Cephesi, ülkede daha önce de denenmiş bir formül. 2022 seçimlerinde de Yeni Ekolojik ve Sosyal Popüler Birlik (NUPES) adıyla bir sol ittifak kurulmuştu. NUPES meclisin en büyük ikinci gücüydü.
Ancak ittifak kısa sürede çatırdamaya başlamış, grubun lideri konumundaki Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi’nin lideri Jean-Luc Melenchon bir nevi ‘toksik’ bir figüre dönüşmüştü.
Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’deki düzenlediği saldırılar sonrası İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında söylem birliğine varılamaması, Melenchon’un Hamas’ı “terörle suçlayarak kınamaması” ve Yahudi düşmanlığıyla suçlanması ittifaka son darbeyi vurmuştu.
Cumhurbaşkanı Macron da seçim öncesi aşırı sağ kadar aşırı sol tehdidinden de dem vuruyor, “iç savaş” uyarısı yapıyordu.
Sol ittifakın önde gelen figürlerinden Raphael Glucksmann bile seçmenin içini rahatlatmak istercesine, seçimleri kazanırlarsa başbakan adaylarının Melenchon olmayacağını söyleme ihtiyacı hissediyordu.
72 yaşındaki Melenchon dün akşam seçim sonuçları açıklandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada asgari ücreti artırma gibi vaatlerinin yanında Filistin devletini tanıma sözü de veriyordu. Melenchon, programından “tek bir virgül bile değiştirmeyeceğini” söylüyordu.
Melenchon ve Cumhurbaşkanı Macron’un liderliğindeki liberal kanat bugüne kadar karşılıklı olarak işbirliğine kapalı bir tavır sergiledi. Ulusal Meclis’in mutlak çoğunluktan uzak üç grup arasında bölündüğü ve koalisyon dışında bir hükümet formülünün görünmediği bir dönemde bu tavizsiz tavrın merkez ile sol arasında olası koalisyon müzakerelerini zora sokabileceği belirtiliyor.
‘Kolay olacağı yalanını söyleyemem’
Sol kanadın yükselen yıldızlarından Ekolojistler lideri Marine Tondelier de Pazartesi sabahı yaptığı açıklamalarda durumun karmaşık olduğunu ve çözümün zaman alacağını söyledi.
Tondelier, “İnsanlar bundan sonra ne olacağını öğrenmek için sabırsızlanıyor. Onlara söyleyeceğim şey bunun biraz zaman alacağı… Ulusal Meclis yapısı daha önce görülmemiş bir şekilde. Bunun basit, kolay ya da rahat olacağı yalanını söyleyemem” dedi.
Sosyalist Parti lideri Olivier Faure de ittifakın başbakan adayını bu hafta içinde, “ya konsensüs ya da oylama yoluyla” seçeceklerini açıkladı.
Bu adayın kim olacağı ve ne tür bir ittifak arayışına gireceği ülkede günün en merak uyandıran sorusu.