Kocaeli’nde yaşayan avukat Burakhan Meydan, 13 Nisan 2021 tarihinde İstanbul’a gelerek saç ekimi yaptırmak için özel bir kliniğe gitti. İddiaya göre, 8 saatlik süren saç ekim işleminde, Meydan’a yaklaşık 3 bin 600 greft saç kökü ense bölgesinden alınarak kafanın üst bölgesine ekildi. Avukat Meydan, saç ekimi öncesi ve sonraki süreçte klinikteki personellerin talimatlarını birebir yerine getirdi. Bir ay sonra Burakhan Meydan, işlem yapılan bölgede ekimin iyi olmadığı düşüncesiyle saç ekim merkezine fotoğraflarını gönderdi. Personeller ise, sabırlı olması gerektiğini ve zamanla saçının çıkacağını söyledi. Yaklaşık 10 ay sonra saçında yine değişim olmayan Burakhan Meydan, saç ekim merkezine tekrar başvurdu. Bu sefer kan testleri yapılarak Meydan’ın saç ekimi yapılan bölgede herhangi bir olumsuzluğun olmadığı söylendi.
BAŞARISIZ OLAN İŞLEM İÇİN TEKRAR SAÇ EKİMİ TEKLİF EDİLDİ
Burakhan Meydan, saç ekiminin olumsuz olduğu düşüncesiyle klinik yönetimiyle görüşme yaptı. İddiaya göre saç ekim merkezi yapılan görüşmede, ekimin başarısız olabileceği söylenerek tekrar bir saç ekimi işlemi yapmayı Meydan’a teklif etti. Avukat Burakhan Meydan, bu teklifi kabul etmeyerek saç ekimi için ödediği miktarın iadesini talep etti. Meydan’ın, parasını almak için Gölcük İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na yaptığı başvuru reddedildi. Burakhan Meydan, ret talebine itiraz ederek saç ekim merkezi hakkında Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi’ne dava açtı.
SAÇ EKİM MERKEZİ OLUMSUZ SONUCU SİGARA KULLANMASINA BAĞLADI
Saç ekim merkezi avukatı aracılığıyla dava dosyasına dilekçe sundu. Dilekçede, davacı Burakhan Meydan’ın saç ekimine ilişkin onay formunu okuyup imzaladığını, bu forma göre ortaya çıkabilecek yan etkilerin hastaya bildirildiği, işlemin yetkili kişilerce usule uygun yapıldığı ifade edildi. Hastanın işlem sonrası sigara kullanmaması konusunda uyarılmasına rağmen tıbbi incelemeler sonrasında Meydan’ın sigara kullanımına bağlı nekroz komplikasyonuna rastlandığı, bunun da özellikle sigara kullanımı nedeniyle kalp damar sorunlarına sebebiyet verecek şekilde meydana gelen bir komplikasyon olduğu anlatıldı. Dilekçede hastanın saç ekiminde istediği sonuca ulaşmamasının sebebinin bizzat kendi kusurlu davranışından kaynaklandığı ve kendi kusuru nedeniyle ortaya çıkan sonuçtan saç ekim merkezini sorumlu tutamayacağı belirtilerek davanın reddi talep edildi.
BİLİRKİŞİ İŞLEMİ ‘ESER SÖZLEŞMESİ’ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRDİ
Tüketici mahkemesi, dava aşamasında cildiye uzmanı bilirkişiye Burakhan Meydan’ın muayene edilerek rapor istenmesine karar verdi. Haziran 2023 yılında mahkemeye ulaşan bilirkişi raporunda, ekim yapılan bölgede belirgin seyrekliğin görüldüğü, istenen güzel görünüme ulaşılamadığı, öte yandan hasta bilgilendirme onay formunda ‘saç ekimi ile ilgili’ yazılı bilgi bulunmadığı ve üzerinde tarih olmadığı vurgulanarak bu belgenin hastayı bilgilendirme anlamına gelmediği belirtildi. Bilirkişi raporunda, işlem yapan merkezin hastanın sigara kullanması nedeniyle işlemin olumsuz sonuçlandığı iddiasına ilişkin de, sigara kullanımına bağlı olarak nekrozu ispatlayacak muayene belgesi sunulmadığını aktararak ayrıca tıpta ‘sigara kullanımına bağlı nekroz’ tanımlamasının bulunmadığı ifade edildi. Raporda bu durumun’ komplikasyon’ olarak değil, ‘Eser sözleşmesi’ olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
BİLİRKİŞİ İŞLEMİN AYIPLI ESER OLARAK KABUL EDİLMESİNİ İSTEDİ
Saç ekim merkezi, hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz ederek yeniden rapor düzenlenmesi istedi. Temmuz 2023 tarihinde ek rapor mahkeme sunuldu. Ek raporda birinci rapordaki gerekçeler ile saç ekiminin istenen sonuca ulaşılamadığı aktarıldı. Eser sözleşmesi kapsamında eser sahibi taahhüt ettiği sonuca ulaşmak için mesleki tüm şartları yerine getirmeli, somut durumun gerektirdiği tüm tedbirleri alması gerektiği, oluşabilecek olumsuzluklara karşı bilgilendirme yapması gerektiği anlatıldı. Eserin, iş sahibinin beklediği gibi olmaması veya bazı durumlardan ötürü bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı eser olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
MAHKEME SAÇ EKİMİ İÇİN ALINAN ÜCRETİN GERİ İADESİNE KARAR VERDİ
Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi davanın kabulü ile Gölcük İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin 2022 yılında verdiği kararın iptaline hükmetti. Mahkeme, davalı tarafın davacıya vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğunu vurgulayarak saç ekimi yapılan bölgede saçın mevcut olmadığını belirtti. Mahkeme, saç ekim merkezinin; işlem için ödenen 8 bin liranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Burakhan Meydan’a iade etmesine karar verdi.
“BU HİZMETİN AYIPLI BİR HİZMET OLDUĞU BİLİRKİŞİLERCE TESPİT EDİLDİ”
Saç ekimi mağduru olan avukat Burakhan Meydan, “2021 bir yılında İstanbul’da Özel bir hastanede saç ekim işlemi gerçekleştirdim. Ancak saç ekim işlemi bana vadettikleri gibi gerçekleşmedi. Yani bana vaat edilen belli başlı bir sözleşmede belirlenen hususlar saç ekimi işlemi gerçekleştikten sonra bir yıllık süreç gerekiyordu. Bir yılın sonunda bana vadettikleri işlem gerçekleşmediği için ben kuruma başvuruda bulundum. İşlemin olumsuz sonuçlandığını kurum da kabul etti. 2022 yılının son aylarında ise kurum, ‘Biz bu işlemi tekrarlamak istiyoruz. Ücret iadesi yapamayız ancak tekrar size saç ekimi işlemi yapabiliriz’ diye geri dönüş yaptılar. Ancak bu geri dönüşü ben bir eser sözleşmesindeki iş sahibi olarak bunu kabul etmeyerek bana vermiş olduğum ücretin iadesi talebinde bulundum. Ancak bu talep kurum tarafından kabul edilmedi. Bu nedenden dolayı ben de hukuki yollara başvurarak zararımın tazmin edilmesini mahkemeler yoluyla sağlamak istedim. Akabinde tüketici hakem heyetine başvurduk. Tüketici hakem heyeti bizim aleyhimize karar verdi. Bunun üzerine dava yoluna başvurduk. Bizim gerçekleştirilmiş olan saç ekim işleminin eser sözleşmesi niteliğinde bir tür olduğunu, tespitini yaptık avukat olarak. Bu tüketici mahkemesinde ayıbın olup olmadığına yönelik tespitini sağlamak amacıyla bilirkişiye tayin ediliyor dosya. Bilirkişi fiziksel incelemelerde ve gerekli bilimsel incelemelerde bulunduktan sonra şu şekilde kanaat getirdi. Saç ekiminde yapılan işlemin sadece yüzde 10’luk kayıp gerçekleştirilebileceği söylendi. Bilirkişi raporunda bu yüzde 10’luk kaybın söz konusu dosyamızda, yüzde 90’na vardığı tespit edildi. Bu nedenle de bu hizmetin ayıplı bir hizmet olduğu bilirkişilerce tespit edildi” dedi.
“SİZE VAAT EDİLEN GERÇEKLEŞMEZSE LEHİNİZE OLAN MADDELER DEVREYE GİRER”
Meydan, mahkemenin saç ekiminin eser sözleşmesi kapsamında değerlendirdiğini belirterek, “Bizim olayımızda ise tespit şu şekilde sağlandı. Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alındı ve eser sözleşmesindeki sair mevzuat üzerinden mahkeme değerlendirmede bulundu. Mahkeme eser sözleşmesi yükleniciye taahhüt ettiği hususu gerçekleştirme zorunluluğunun kılındığını söylüyor. Bu söylem üzerine de herhangi bir eser sözleşmesinin vaat edildiği gibi gerçekleşmemesi halinde burada ayıbın kurum tarafından yani eser sözleşmesini, estetik operasyonu gerçekleştiren kuruma yüklemiş oluyor. Netice itibariyle eser sözleşmeleri tüm aklımıza gelen estetik operasyonların tamamını kapsayan bir türdür. Ve eser sözleşmelerinde size vaat edildiği gibi gerçekleşmediği halinde eser sözleşmesindeki sizin lehinize olan maddeler devreye girer. Bu devreye giren maddeler sayesinde kanun koyucu ve mahkemeler vasıtasıyla sizin haklılığınızı ispat edilir. Mağduriyetiniz mahkemeler vasıtasıyla giderilir” diye konuştu.
“BU EMSAL NİTELİĞİNDE BİR KARAR”
Burakhan Meydan, kararın emsal niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Bu emsal niteliğinde bir karar. Çünkü biz avukat olarak dosyaya hazırlandığımız esnada bunun daha önce bir Yargıtay kararını tespit edemedik. Bu nedenle dosyanın üzerinde gereğinden fazla çalışma hissiyatı duyduk. Ve bunun emsal nitelikte olduğunu fark ettik. Bizim ilk aşamada ödemiş olduğumuz miktar 8 bin liraydı. Akabinde bunun toplam dosyanın sonuçlanma süre 2 ile 2 buçuk yıl arasında sürdü. Sonunda bizim yasal faiz oranımız ve ilan vekalet ücretimizle beraber toplamda 32 bin liralık bir alacağımız doğmuş oldu. Bu emsal niteliğinde olan karar nedeniyle başka bir vatandaşımız bu hakkını arayacak olursa ve bu çoğalırsa artık ayıplı hizmet yapmaktan bu hizmeti sağlayan kurumlar çekinecektir diye düşünüyorum. Bu çekince de bizim sağlık turizmimize katkı sağlayacağı gibi kaliteli hizmeti de yükseltecektir. Bu nedenle vatandaşlarımızın haklarını almaları için kanun yoluna başvurmalarını ve haklarını mahkemelerde aramalarını tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.